- gelgeç
- 1. زائل [زائِل]Anlamı: yerli, temelli olmayan, geçici2. مؤقت [مُؤَقَّت]Anlamı: yerli, temelli olmayan, geçici
Türkçe-Arapça Sözlük. 2015.
Türkçe-Arapça Sözlük. 2015.
gelgeç — sf. 1) Geçici Bugün varsa yarın yok... Gelgeç bir misafir. R. N. Güntekin 2) Hercai … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçmek — e, er 1) Bir yerden başka bir yere gitmek Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim. T. Buğra 2) den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak İplik iğne deliğinden zor geçti. 3) den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelmek — den, e, nsz, ir 1) Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak Gurbetten gelmişim yorgunum, hancı. B. S. Erdoğan 2) Geriye dönmek ... adamı Ödemiş ten aldım geldim, her masrafını çektim. N. Cumalı 3) Oturmaya, ziyarete gitmek Dün akşam amcamlar bize geldi.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hercai — sf., Far. her + cāˀ + Ar. ī 1) Hiçbir şeyde kararlı olmayan veya konudan konuya geçiveren (kimse), yeltek, gelgeç 2) Aşkta değişken, vefasız Birleşik Sözler hercai menekşe … Çağatay Osmanlı Sözlük